Kaos-GL‘den Ateş Alpar, Suruç’tan bu yana geçen bir yılın ardından bir yılı, yaşananları ve gidenlerin hikayelerini kalanlardan dinledi.
SGDF’nin (Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu) 19-24 Temmuz 2015 tarihleri arasında Kobanê’de, “Beraber Savunduk, Beraber İnşa Ediyoruz” şiarıyla gerçekleştirmek istediği ‘inşa kampanyası’ çerçevesinde SGDF üyeleri, anarşistler, siyasi parti temsilcileri ve yaşam hakkı savunucuları 19 Temmuz 2015 tarihinde yola çıkmıştı. Grup, 20 Temmuz 2015 günü öğle vaktinde Suruç’taki Amara Kültür Merkezi’nde IŞİD tarafından gerçekleştirilen bombalı saldırıya uğramış, 33 kişi hayatını kaybederken yüzden fazla kişi de yaralanmıştı.
Suruç Katliamının birinci yılında katliamdan sağ kurtulan Bawer Güner, Caner Delisu, Eylem Onat, Mehmet Lütfü Özdemir, Çağla Seven, Murat Akdağ ve Loren Elva ile yeniden inşa yolculuğunu, saldırıyı, patlama anını, patlama sonrasında yaşadıklarını ve hayatlarında ne gibi değişikliklerin olduğunu konuştuk.
“Suruç’ta yoldaşlarımın bana siper olması ile bugün hayattayım”
Loren Elva: 4 yıldır Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF)’de örgütlüyüm. 2012 Haziran Ayında SGDF ile tanıştım. Hemen ardından SGDF’nin Dikili’de düzenlediği yarı politik yarı tatil şeklinde geçen yaz kampına katıldım. SGDF her yaz böylesi kamplar örgütler. Bu kamplar genelde Ege ya da Akdeniz’in kıyı kentlerinde gerçekleşir. SGDF geçtiğimiz sene Nisan ayında 7. genel kurulunu “Özgürlük yakında, gününü devrime ayarla” şiarıyla Ankara’da topladı. Genel kurulda alınan iki önemli karar olmuştu. Bunlardan biri kadın özgürlük mücadelesinin kazanımlarından olan eşbaşkanlık sistemini uygulamak oldu. Diğeri ise SGDF’nin her sene kıyı kentlerinde düzenlediği yarı politik yarı tatil şeklinde geçen yaz kampını bu sene biçim değiştirerek Kobanê’de yeniden inşa sürecine katılarak gerçekleştirme kararıydı. Bu kararı ilk duyduğumda çok heyecanlanmıştım. Yanı başımızda süren bir savaş vardı. Ve Kobanê DAİŞ karanlığından yeni temizlenmişti.
Yazının geri kalanını okumak için tıklayın.